Türk Toraks Derneği her yıl verdiği "Çevre ve İklim Sorunları" ödülüne bu yıl Açık Radyo'yu ve Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra'yı lâyık gördü. Türk Toraks Derneği'nin 20. Kongresi'nde verilen ödülün gerekçesi "Açık Radyo'nun insan ve doğa haklarını, çoğulcu demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü gözeten, çevre ve iklim odaklı yayınlarının yanısıra katılımcı ve gönüllülük temeline dayanan yapısı," olarak sunuldu.
http://kongre2017.toraks.org.tr/
Türk Toraks Derneği Açık Radyo'ya verdiği ödülün gerekçesini şu şekilde sundu:
Biz TTD Hava Kirliliği Görev Grubu ve TTD Sağlık Politikaları Çalışma Grubu olarak Açık Radyo’yu ve Ömer Madra’yı ödül için önermekteyiz.
Çünkü…
Gerekçe 1:
Çevre, Savaş ve Demokrasi Sorunlarında İnsanlıktan ve Doğadan Yana Tutum Geliştirme
Açık Radyo yayın hayatına başladığı günden bugüne “Gezegenin Geleceği”, “Küresel İklim Değişikliği”, “Savaş – Barış”, “Demokrasi ve Haklar” ve “Deprem” konularına özel olarak eğilmiştir.
Açık Radyo bünyesinde iklim değişikliği, küresel ısınma, kuraklık, açlık, iklim göçleri, afetler, su savaşları ve organik tarım gibi konularda birçok programlar yapılmıştır. Açık Gazete, Varşova Günlüğü, Ekoloji Hareketleri Gündemi, Açık Yeşil, İklim İçin, Nereye Doğru, Ekonomi ve Ekoloji, Tohumdan Hasada Ekolojik Yaşam, Bir, Yeşil Dalga, Şeytan Arabası, Trafikten Beşeri Trafiğe, Toplumsal Dönüşümde Sosyal Girişimcilik, Altın Saatler, Hikâyenin Kadın Hali, Evrenin Suyuna Giden Tasarım, Gezegenin Geleceği, Kentin Tozu, Metropolitika, Açık Deniz, Açık Ama Sakin Deniz programları bu başlık altında ilk akla gelenlerden bazılarıdır.
Öte yandan gerek ilk kez 3 Aralık 2005 tarihinde iklim değişikliğine karşı İstanbul’da yapılan ve her yıl tekrarlanan miting ve yürüyüşler, gerekse 23 Mart 2013 tarihinde Açık Radyo ile İstanbul Politikalar Merkezi’nin birlikte düzenlediği “Gezegen Elden Gidiyor, Buna Razı Gelemeyiz” Manifesto girişimleri, Türkiye ölçeğinde iklim değişikliğinin getireceği yıkıcı sonuçları önleme konusunda toplumsal ve siyasi farkındalık yaratmıştır. Bu faaliyetler arasında yer alan 4 Kasım 2006 tarihindeki Küresel Isınma Mitingi, Şubat-Nisan 2017’de düzenlenen “Türkiye Kyoto’yu İmzala!” imza kampanyası, 25 Nisan 2008 gününde gerçekleştirilen “İklim Değişikliğini Durdurun; Başka Bir Enerji Mümkün!” mitingi, 2009 yılındaki 24 Ekim Uluslararası İklim Eylemi Günü Yürüyüşü ve 2015’de kurulan İklim İçin girişiminde ve Kasım 2015’de düzenlenen İklim Forumu’nda Açık Radyo önemli inisiyatifler almıştır.
Açık Radyo bünyesinde düzenli olarak sürdürülen programların haricinde 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 yıllarında Birleşmiş Milletler ya da başka örgütler tarafından gerçekleştirilen iklim zirvelerinden ve 2014’te New York’ta yapılan Halkların İklim Yürüyüşü’nden saatler ve günler süren canlı yayınlar yapılmış ve söz konusu toplantılarda görüş oluşturmak için girişimlerde bulunulmuştur. Başta Ömer Madra olmak üzere Açık Radyo çevresinde bir araya gelen iklim gönüllüleri, özellikle 2015 yılında Paris’te yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’na yönelik kamuoyu farkındalığının Türkiye’deki öncülüğünü yapmışlardır.
Bu nedenle Açık Radyo’nun TTD tarafından ödüllendirilmesi, çevre, savaş ve demokrasi sorunları karşısında insanlıktan ve doğadan yana tutum geliştirme mücadelesinin yaygınlaştırılması anlamına gelecektir.
Gerekçe 2:
Özgürlük, Bağımsızlık, Çoğulcu Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü
Medyanın siyasi iktidar ve güç odaklarından etkilenmeyecek bir konumda olmasının ne kadar elzem ve hayati olduğunun daha iyi anlaşıldığı bir zaman dilimindeyiz. İşte Açık Radyo, her şeyden önce bu bakımdan “kâr amacı gütmeyen” bir anonim şirket olarak mevcut medya ortamında hemen dikkati çekmektedir. Radyonun kolektif hissedarlarından her birisinde “ortaklık belgesi” olarak “Özgür, bağımsız, demokratik, haysiyetli, duyarlı ve sıra dışı bir radyo kurma projesine, 1995’te verdiğiniz desteğin Türkiye’de yeni projelere örnek olması dileğiyle” yazısı eşliğinde Abidin Dino’nun “Tuğralar” serisi bulunması Radyo’nun kendisine biçtiği misyon hakkında yeterince bilgi vermektedir. Gerçekten de faaliyetlerinde kâr amacı gütmeyen bir yapılanma olan Açık Radyo, hiçbir çıkar, sermaye grubu ve devlete tabi değildir. Benzer biçimde Radyo, çoğulcu demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri dışında hiçbir “ideoloji”ye de bağlı değildir. Bu nedenle Açık Radyo’nun TTD tarafından ödüllendirilmesi, her şeyden önce özgürlük, bağımsızlık, çoğulcu demokrasi ve hukukun üstünlüğü kavramlarına sahip çıkıldığı anlamına gelecektir.
Gerekçe 3:
Çoğulculuk, Katılımcılık ve Gönüllülük
“Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” olarak kendisini evrenin tüm çoğulculuğuna açan radyo aynı zamanda üretken bir zemini de var edebilmiştir. Kuruluşundan bu yana geçen yirmi yılı aşkın bir sürede radyo bünyesinde 1100’ü aşkın programcı ile 1000’I aşkın program gerçekleştirilmiştir. Katılımcılığın hemen hiç olmadığı Türkiye’de toplumun işsizler de dahil olmak üzere çeşitli kesimlerinden gelen ve yaşları 9 ile 75 arasında değişen 1133 programcı 1145 programa imza atmıştır. 7 gün ve 24 saat prensibiyle ses veren Açık Radyo stüdyo ve koridorlarına her hafta yaklaşık 300 kişi misafir olmaktadır. Kuşkusuz dünyanın ve evrenin tamamından ses ve titreşim almayı hedefleyen Açık Radyo bünyesinde başta Alman, Amerikalı, Belçikalı, Bosnalı, Brezilyalı, Britanyalı, Bulgar, Dominikli, Fransız, Hollandalı, İranlı, İspanyol, İsrailli, İtalyan, Kanadalı, Kostarikalı, Lübnanlı, Rus, Sudanlı, Suriyeli, Yunanlı,.. olmak üzere pek çok milletten insan bulunmaktadır. Öte yandan Açık Radyo programcılarının ortak özelliği hemen tümünün gönüllü olarak bu katkıyı sunmalarıdır. Her değerin fiyata kurban edilmek istendiği bu dünyada birkaç istisna dışında bütün programcılar hiçbir ücret almadan Radyo’ya katkı sunmaktadırlar. Bu nedenle Açık Radyo’nun TTD tarafından ödüllendirilmesi, çoğulcu ve çıkar gözetmeyen bir gönüllülük temelinde gelişmiş toplumsal katılımcılığa destek sunma anlamına gelecektir.
Gerekçe 4:
Bilmeye ve Değiştirmeye Cesaret Etme
1945 yılında İstanbul’da doğan Ömer Madra yazar, akademisyen, gazeteci ve radyo programcısı olarak Açık Radyo’nun temel direklerinden birisidir.
Ömer Madra, ortaokulu 1961’de English High School’da, liseyi ise 1964 yılında Robert Koleji’nde bitirdi. 1968’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni birincilikle bitirdikten sonra, aynı fakültenin Uluslararası Hukuk kürsüsünde 13 yıl süreyle öğretim üyeliği yaptı. 1977 yılında “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Bireysel Başvuru Hakkı” konusundaki doktorasını tamamlayan Madra, Hollanda, İsviçre ve İsveç’te uluslararası hukuk, uluslararası ilişkiler ve insan hakları alanlarında araştırmalar yürüttü.
1982 yılında üniversitedeki görevinden istifa eden Madra, Milliyet gazetesinde 1983 başlarından itibaren iki yıl süreyle araştırma ve dış haberler bölümünde görev yaptı. Madra, 1985 - 1988 yılları arasında çeşitli dergilerde kurucu, editör ve yazar olarak çalıştı. 1989 başında Arredamento/Dekorasyon adlı mimari, tasarım, sanat ve dekorasyon dergisini kuran Ömer Madra, beş yıl süreyle bu derginin yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Bu görevinin yanı sıra, 1990 yılında altı ay süre ile Güneş gazetesinin pazar ekinin yayın yönetmenliğini ve köşe yazarlığını da yürüttü.
Avrupa Konseyi’nden aldığı bir bursla Fransa’nın Strazburg kentinde araştırmalarda bulunduktan sonra, uluslararası hukuk ve göçmen işçiler konusunda Migrant Workers and International Law adlı kitabını yayımladı. Ayrıca “Romanımla Sana Bir Ses” adlı romanını 1991’de, “Rüzgâra Karşı” isimli deneme kitabını ise 1996 yılında yayımladı.
1995-1996 akademik yılından itibaren İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk dallarında öğretim üyesi olarak görev yaptı ve 2012 yılında emekli oldu. 1999-2000 yıllarında yaklaşık bir yıl süreyle Yeni Yüzyıl gazetesinde köşe yazıları yayımlanan Madra’nın bu yazılarından yapılmış bir seçme de 2001 yılında “Rüzgâra Karşı – 2” adıyla internette kitap olarak yayımlandı.
Ömer Madra, bu faaliyetlerinin yanında Türkiye’de hemen hiç kimsenin sözünü etmediği zamanlardan bugüne kadar büyük bir ısrar ve kararlılıkla küresel ısınma ve iklim değişikliği konusuna dikkat çekti. Bu çerçevede “Niçin Daha Fazla Bekleyemeyiz: Küresel Isınma ve İklim Krizi” adlı söyleşi kitabı 2007 yılında yayımlandı.
Ömer Madra, 1994 yılından itibaren radyoculuk konusunda çalışmalara başladı. 13 Kasım 1995 tarihinde yayın hayatına atılan Açık Radyo’nun kurucuları arasında yer aldı. Halen radyonun genel yayın yönetmenliğini yapmakta ve “Açık Gazete”, “Açık Yeşil”, “İklim İçin” ve “Cuma Adlı Adamlar” adlı programların yapımcıları arasında yer almaktadır.
İki oğlu ve bir kızı olan Madra, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
Türk Toraks Derneği tarafından Ömer Madra’ya Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni sıfatıyla ödül verilecek olması, onun şahsında aslında hiç kimsenin duymak ve bilmek istemediği gerçekleri bilmeye cüret etmenin ve bildikleriyle yetinmeyip daha güzel bir gelecek için hayatı değiştirmeye kalkışmanın toplum olarak sahiplenilmesi anlamına gelecektir.